25 Ocak 2011 Salı

İncil Notları - 1

Geçen sene kitap fuarında aldığım incili okuyorum. İlginç gelen birkaç şeyi buraya not alayım dedim.

1- İncillerdeki "benzetmeler" ayetlere benziyor ya da bana öyle geldi. Yani sadece İsa'nın hayatını anlatmakla kalmıyor. Sanırım bunu yaparken zaman zaman "benzetmeler" olarak geçen sözleri aslında o sırada inen ayetler. Bu açıdan "benzetmeler" bana ilginç geldi.

2- Matta 15:21-28 , Markos 7:24-30 da geçen bir olay var. Bir kadın gelip İsa'dan kızı için yardım istiyor. Matta'da fazladan şu ifade var : " Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim". Diğer kısımlarda genel olarak aynı anlamda kelime farklılıkları var. Olay şöyle devam ediyor.
Kadın : "Ya rab, bana yardım et"
İsa : "Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir."
Kadın : "Haklısın ya rab, ama köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntıları yer"
İsa : "Ey kadın, imanın büyük. Dilediğin gibi olsun". Ve kadının kızı o saatte iyileşir.

Aslında "Son buyruk" olarak geçen ve dirildikten sonra bir dağda öğrencilerine söyledikleri yukardaki ifadeyi geçersiz kılıyor ama bence hala ilginç. "... gidin, bütün ulusları öğrencim olarak yetiştirin..."

3- "Sonun Belirtileri" diye geçen ve kıyamet belirtileri olarak tahmin ettiğim betimlemeler de tanıdık geldi. "yıkıcı iğrenç şey" diye çevrilen şey de deccal'e benziyor. "O günü ve saati ne gökteki melekler ne de oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez."

4- Cezalandırılacaklar için bazı ifadeler: "orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır", "İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin", "Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecek". Sanırım yargı günü bahsi sadece matta da geçiyor.

5- Çarmıha gerildikten sonra, öğleyin her yere karanlık çökünce yüksek sesle söylediği ("tanrım , tanrım, beni neden terkettin" olarak çevrilen) sözdeki Matta'da "Eli , Eli", Markos'ta "Elohi, Elohi" kelimesi de ilgimi çekti. Sondaki "i" arapçadaki gibi "benim" anlamı veren bir ek sanırım. "El", "Eloh" da tanrı anlamında oluyor. Bu kelime de "ilah" kelimesiyle yakın olmalı. Bu cümlenin devamında neden anlamında kullanılan kelime ( "lama" ), arapçadaki "lima" ya ( niçin, ne diye) benziyordu. İlginç birşey yok belki, yakın diller olunca bu kadar benzerlik olabilir.


6- Dilsiz bir ruha tutulmuş çocuğun iyileştirilmesi. İsa ruha emrediyor ve ruh çocuğun içinden çıkıyor. İlginç gelen şeyse anlatılanların, çocucuğun sara hastası olabileceğini düşündürmesi ve şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama daha önce de bir yerde sara hastalığı için benzer bir şeyin söylenmiş olması.

7- Sezarın hakkı sezara. Zaman zaman kullandığımız bu ifade Matta, Markos ve Luka da geçiyor. " Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin". “Give to Caesar what is Caesar’s, and to God what is God’s.”

8- En büyük buyruk. "Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle bütün gücünle seveceksin. Komşunu da kendin gibi seveceksin". Bu en büyük buyruk 3 kitapta da geçiyor ama Markos'ta farkli bir ek var. "Tanrımız Rab tek Rab'dir". Soruyu soran din bilgini buna karşılık şu cevabı veriyor : "İyi söyledin öğretmenim. Tanrı tektir ve O'ndan başkası yoktur demekle doğruyu söyledin." “You are right in saying that God is one and there is no other but him.“


19 Ocak 2011 Çarşamba

Q,W,X

Bugünlerde artık pek ilgilenen kalmadı bu konuyla. Zamanında bu konuda da yazmak için not almıştım, birkaç satır yazıvereyim. Daha sırada büyü ve sihir var.

Türkçe alfabesine q,w,x harflerinin eklenmesi konusundan bahsediyorum. Bildiğim kadarıyla bu konu kürtçe kelimelerde bu harflerin kullanılması ( newruz ) ile gündeme gelmişti. Aslında bu sebepten bunun gündeme gelmesi bana saçma geldiğinden, kaynağının başka bir şey olması da muhtemel. Fakat kendimi bildim bileli gündemimizi saçma konulardan türetmemize bakarsak da bu mümkün görünüyor.

Bu yazı böyle bir konuyu tartışmanın gereksiz olduğunu anlatır.

"Newruz" yazabilmek için "w"'e ihtiyacımız var mı?

Cevap : "yok". Kürtçe bir kelimeyi yazabilmek için Türkçe alfabesine harf eklemek mantıksız. Her dilin kendi alfabesi varsa ve o dile ait kelimeler o alfabeyle yazılacaksa, Kürtçe olarak "newruz" yazabilmemiz için Kürtçe alfabesinde w'nin olması gerekli ve yeterlidir. Eğer Kürtçe alfabesinde bu harf varsa sorun yok, eğer yoksa sorun "Kürtçe alfabesine hangi harflerin ekleneceği" sorunudur. Türkçe bu kelimeyi "nevruz" olarak yazıyoruz ve burada kullanılan harflerin hepsi alfabede var.

Bu konudan ayrı olarak "q,w,x" gibi yeni harflere ihtiyacımız var mı?

Cevap : "bilmiyorum". Kullandığımız alfabenin bazı sesleri karşılamada eksik kaldığı zaman zaman konuşulan bir konu. Bana göre , ilk bakışta böyle bir ihtiyaç var gibi görünse de, buna dilbilimcilerin cevap vermesi daha mantıklı.

17 Ocak 2011 Pazartesi

Çoğeç, Çoğaç, Çoğaş

Afyon, Dazkırı'danım. Bugüne kadar köydeyken kullandığımız bir ifadede geçen bir kelimenin anlamını aradım. Genellikle havanın soğuk olduğu zamanlarda, ısınmak için, güneş gören bir yere geçip güneşe karşı oturmak, beklemek için kullanılan "çoğeca çıkmak", "çoğeçlanmak"...

Duyarak öğrendiğim için yazılışını bilmiyordum. "çoğeç" ve "çogaç" olarak zaman zaman aradım ama anlamını bulamamıştım.

Bugün "Mustafa Kemal'e Atatürk'ten önce 13 soyadı önerilmiş" haberini okurken, önerilen soyadlarından birinin aradığım kelime olduğunu farkettim. :)

Kemal Çoğaş (Güneş, ışık anlamına geliyor)

Anlamı beklediğim gibi. Güneş anlamına geliyor. Çocuklugumdan başka yerde duymadığım ve belki de yoktur dediğim kelimeyi bulmak güzeldi. Kelimenin kökü hakkında da birşeyler öğrenirim umarım.